- varsayılan
- adj. conjectural, putative, supposed* * *1. putative 2. by default 3. default 4. assumed (adj.) 5. supposed (adj.)
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kutup — is., tbu, Ar. ḳuṭb 1) Yer yuvarlağının, Ekvator dan en uzak olan yer ekseninin geçtiği varsayılan iki noktasından her biri Kutuplara gitmeği bile çok düşündüm. P. Safa 2) mec. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri Çalışanlarla çalıştıranları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akı — is., fiz. Herhangi bir kuvvet alanında, belli bir düzlemin belli bir bölümünden geçtiği varsayılan güç çizgileri, seyelan Birleşik Sözler ışık akısı ışınım akısı … Çağatay Osmanlı Sözlük
alan — is. 1) Düz, açık ve geniş yer, meydan, saha 2) Orman içinde düz ve ağaçsız yer, düzlük, kayran 3) Yüz ölçümü 4) Eski Roma da açık hava gösterisi yapılan geniş yer 5) mec. Bir çalışma çevresi Sanat kapalı bir alan değildir; sanat eseri herkes için … Çağatay Osmanlı Sözlük
Altayca — is., öz. 1) Altay Türkçesi 2) Türk, Moğol, Mançu Tunguz, Kore ve Japon dillerinin kendisinden türediği varsayılan ana dil 3) sf. Bu Türkçeyle yazılmış olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
deniz kızı — is. Denize yakın kayalıklar üzerinde şarkı söyleyen, başı ve göğsü kadın biçiminde, belden aşağısı balık kuyruklu olduğu varsayılan doğaüstü yaratık … Çağatay Osmanlı Sözlük
dönence — is., coğ., gök b. Yerküre üzerinde, güneş ışınlarının yılda iki kez dik açı ile geldiği, sıcak kuşağın kuzey ve güney sınırlarını oluşturan ve Ekvator un 23° 27 kuzey ve güneyinden geçtiği varsayılan iki çemberden her biri, tropika Oğlak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eksen — is. 1) Bir cismi iki eşit parçaya bölen çizgi, mihver Politikacıların kendilerini evrenin ekseni saymamaları gereğini anlamaları için... H. Taner 2) mat. Üzerinde bir pozitif yön varsayılan sonsuz doğru 3) Dingil Birleşik Sözler eksen oyuncu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ekvator — is., öz., coğ., Fr. équateur Yer yuvarlağının eksenine dik olarak geçtiği ve yer yuvarını iki eşit parçaya böldüğü varsayılan en büyük çember, eşlek, istiva hattı Ekvator un çevresi kırk milyon metredir … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir — 1. is., Ar. esīr 1) Tutsak 2) Köle 3) mec. Bir düşünceye veya bir kimseye körü körüne bağlı olan kimse Onun güzelliğinin esiri oldular. Birleşik Sözler esir almaca esir kampı Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller esir almak esir düşmek es … Çağatay Osmanlı Sözlük
eş basınç — is., cı, coğ. Hava basınçları eşit olan yeryüzü noktalarını birleştirdiği varsayılan eğri, izobar eğrisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gayya — is., öz., din b., Ar. ġayyā Cehennemde bulunduğu varsayılan bir kuyunun veya derenin adı … Çağatay Osmanlı Sözlük